İçindekiler
Travnik Domino Kafe
Tempolu bir günün ardından dinlenmek sizin de hakkınız. Travnik Domino Kafe sunduğu hizmetler ile ayrıcalıklı bir gün geçirmenizi sağlayacaktır. Sabah 8:00 ile gece 1:00 arasında hizmet veren kafe güne zinde başlamanıza yardımcı olacaktır. Kafe Domino nargileseverler için de oldukça hoş bir mekandır. Nargile kafe olarak açılmasına rağmen muhteşem lezzetlerden oluşan bir mutfağı bulunmaktadır. Özel baharatlardan yapılan kebaplarını mutlaka denemelisiniz.
Huzur verici dekoru nargile içerken kafa dinlemenize de yardımcı olacaktır. Ayrıca maç izlemeniz için özel olarak ayrılmış alanda keyifle tuttuğunuz takımın maçlarını seyredebilirsiniz.
Travnik Domino Kafe’de Sınırsız ve Kaliteli Hizmet
Canınız waffle yemek istediği zaman yada yemek yiyip kahvenizi içebileceğiniz güzel bir mekana ihtiyaç duyduğunuz anlarda Travnik Domino Kafe sizin için ideal olacak.. Bu kafe uzun bir Bosnahersek gezisinin ardından mutlaka gitmeniz gereken yerlerden biridir. Otantik havası ve sessiz ortamıyla dinlenebileceğiniz güzel bir yerdir.
Travnik Domino Kafe’de Güne Kısa Bir Mola
Travnik ‘in merkezinde yer edinmiş olan Travnik Domino Kafe ayrıca doğasıyla da buraya gelenleri kendine hayran bırakır. Sizde Travnik’e eğitim amaçlı geldiyseniz sıkıldığınız anlarda gününüzü tamamlayacağınız güzel bir yer arıyorsanız Travnik domino kafe tam size göre. Günün her saatinde uğrayıp dinlenebileceğiniz bu yerde yudumlayacağınız çayınızla içiniz ısınacak. Travnik güzel yerlerini gezdikten sonra acıktıysanız buraya gelebilirsiniz. Ya da bir fincan kahve veya çay içmek isterseniz de buraya gelebilirsiniz.
Uluslararası Travnik üniversitesi öğrencileri için en popüler mekanlardan biri olan Travnik domino kafe kapılarını sizler için aralıyor. Zengin menüsünün yanı sıra dinlenmek için keyifli mekanda sizi sıcacık anlar bekliyor. Sizde doğa güzellikleri ile büyüleyen en güzel yerleri gezip görmek istiyorsanız Travnik’e mutlaka gelmelisiniz.
Bosna Hersek’te Sosyalleşmek
Eski Yugoslavya’nın en güneydeki iki bölgesi olan Bosna-Hersek, kuzey komşularıyla uzun bir karşılıklı sosyalleşme geçmişine sahiptir. Her iki bölge de bir zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçasıydı ve daha sonra altı Yugoslav cumhuriyetini kapsayan bir ulus olan Yugoslavya’nın bir parçasıydı. Bu bölgelerde hem Boşnak hem de Hersek kültürleri Hırvatistan, Sırbistan ve Makedonya’dan gelen kültürlerden etkilenmiştir. Her bölgenin Batılı sosyal uygulamalara karşı farklı bir tutumu vardır ve aynı zamanda kendi farklı kültürünü de korumuştur.
Her iki bölge de 1992’de bağımsızlıklarını kazanmadan önce tarihsel olarak çok etnikli ve kültürel olarak çeşitliydi. Her ikisi de şimdi ortak bir kimlik oluşturmaya çalışıyor. aynı zamanda bölgenin çoklu kültürlerini korurken. Bu sosyalleşmenin ana yönü, Boşnak ve Hersek kültürleri arasındaki bölünmedir. Her bölgenin kendi gelenekleri, gelenekleri ve düşünce tarzı vardır. Bununla birlikte, her ikisi de benzersiz bir melez karışım yaratmak için diğer bölgenin kültürünün özelliklerini benimsemiştir.
Yugoslavya 1991’de parçalandığında, Bosna-Hersek yeni kurulan Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin bir parçası oldu. İsim değişikliği, Hırvatistan’ın yeni Yugoslavya içinde yeni bir Hersek-Bosna Cumhuriyeti ilan etmesine tepki olarak yapıldı. Yugoslavya ulusuna katıldığından beri, her iki bölge de önemli siyasi ve kültürel değişikliklerden geçmek zorunda kaldı. Her ikisi de bağımsızlık arzuları ile Yugoslav devlet birliğinin bir parçası olarak kalma arzuları arasında uzlaşmak zorunda kaldılar.
Her iki bölge de, kendilerini İtalya ve Almanya’daki Mihver kuvvetlerine bağlayan meşhur Neretva Novo Saraybosna Otoyolu’nun bir parçası olması nedeniyle II. Dünya Savaşı’ndan büyük ölçüde etkilenmiştir. Bu, kötü donanımlı Alman askeri taktikleri nedeniyle altyapıda önemli hasara ve yaygın ölüme yol açtı. Bugün, iki bölge kültürel kimliklerini koruyorlar, ancak aynı zamanda çok sayıda Batılı sosyal pratiği de benimsediler. Yugoslavya’dan son zamanlarda bağımsız olmalarına rağmen, her iki bölge de hala çok etnikli miraslarını benimsiyor; kırsal Sırbistan veya Hırvatistan’dan daha çok kentleşmiş Batılı uluslara benziyorlar.
Hem Bosna-Hersek’te hem de Hırvatistan’da kültürel farklılıklara katkıda bulunan çeşitli faktörleri değerlendirirken, her iki bölgenin de Batılı sosyal uygulamalara karşı ikircikli bir tavrı olduğu açıktır. Bununla birlikte, tarih, gelenek ve kültür açısından zengin olan kendi özgün kültürlerine de saygı duyarlar. Daha büyük bir Avrupa kıtasının parçası olarak, her iki bölge de Hıristiyanlık veya aile değerleri gibi ortak kültürel geleneklerin giderek daha fazla farkına varıyor. Her biri kendine özgü kültürel normları korurken, her iki bölge de her bölgeye özgü uyumlu bir harman için çabalarken kendi gelenekleri ile Batı toplumunu benimsiyor.
